2-6-a-5-bes%cc%a7inci-hastalik

Parvovirus B19’un neden olduğu, genellikle çocuklarda görülen bir enfeksiyon hastalığıdır. Kızlarda görülme oranı erkeklerden biraz daha fazladır. Vakaların %70’i 5-15 yaş arasındaki çocuklardır.

En sık 5-15 yaş çocuklarda görülen döküntülü Beşinci Hastalık, daha çok ilkbahar aylarında görülür. Ateş, burun akıntısı ve baş ağrısıyla başlayan Beşinci Hastalık'ta, belirtilerden birkaç gün sonra yüzde şamar vurulmuş görüntüsüne benzer kızarıklık ortaya çıkıyor.

Hastalık sıklıkla belirtisiz geçirilir ya da kızamıkla karışır. Erişkinlerde, özellikle kadınlarda, el, ayak eklemleri veya dizlerde ağrı ve şişlik görülebilir. Bazı erişkinlerde döküntü olmadan bu belirtiler görülebilir ve eklem ağrısının 1-3 hafta sürebilir.

İnkübasyon süresi 7-10 gündür. Temastan yaklaşık bir hafta sonra hafif prodromal semptomlar (başağrısı, ateş, boğaz ağrısı, kaşıntı, burun akıntısı, karın ağrısı, artralji) ortaya çıkar ve 2-3 günde kaybolur. Eklem ağrıları yetişkinlerde % 50'ye varan yüksek oranlarda görülebilir. Yaklaşık 7 günlük bir semptomsuz dönemden sonra tipik ekzantem-döküntü- ortaya çıkar, bunun da 3 dönemi vardır Önce yüzde kırmızı, “tokat yemiş çocuk görünümü” olarak tarif edilen eritem ve peroral solukluk ortaya çıkar. Genellikle 1-4 gün sonra gövdede ve ekstremitelerin proksimalinde dantel görünümünde makülopapüler döküntü gelişir. Üçüncü dönemde ise kaybolan döküntünün haftalar veya aylar sonra, eksersiz, irritasyon, banyo veya güneş ışıkları ile ısınma gibi uyarılarla rekürrensi söz konusudur. Döküntü özellikle yetişkinlerde kaşıntılıdır. Enantem görülmez. Döküntü çocukların % 75’inde, yetişkinlerin ise % 50’den azında görülür.

Beşinci Hastalık, hapşırma, öksürükte tükürük, balgam, burun akıntısı gibi solunum yolu salgılarıyla bulaşabilir. Hastalık, döküntü çıkmadan önceki "soğuk algınlığı" gibi görünen dönemde bulaşıcıdır. Beşinci Hastalık lösemi, diğer kanser hastaları, transplantasyon geçirenler, bağışıklık eksikliği olanlar için de risklidir. Beşinci hastalık geçirildikten sonra, genellikle kalıcı bağışıklık kazanılır. Sıcak banyo, güneş, ortamda ısı artışı ile döküntülerin artış gösterebilir, serin ortamlarda döküntüleri azalabilmektedir ve bu nedenle hastanın sıcak ortamlardan uzak durması ve serin suyla duş yapması gerekir.

Komplikasyonlar
Artropati (Simetrik poliartrit tarzındadır, genellikle parmaklar tutulur, temastan 2-3 hafta sonra gelişir, daha çok yetişkin kadınlarda görülür), kronik hemolitik anemili hastalarda aplastik krizler, hidrops fetalis (gebeliğin erken döneminde hastalığı geçiren annelerin çocuklarının % 10’unda) görülebilir.

Epidemiyoloji ve bulaşma
Bulaşma genellikle solunum yolu sekresyonları ile olursa da, atıklarla ve kan transfüzyonu veya anneden bebeğe vertikal geçiş şeklinde parenteral bulaşma da bildirilmiştir. Daha çok kış ve ilkbahar aylarında görülür, 4-7 yılda bir siklik epidemiler yapar. Eviçi temaslarda bulaşma şansı % 30-50’dir.

Tanı
Döküntünün tipik olması ve hastalığın prognozunun iyiliği nedeniyle rutin laboratuvar testi gerekmez. Beyaz küre sayısı genellikle normaldir, hafif eozinofili görülebilir. Birlikte hemolitik anemi, gebelik veya artropati varsa serolojik tanı gerekebilir. Akut dönemde Ig M pozitifliği veya konvalesan serumda akut döneme göre en az 4 kat Ig G artışı veya negatifken pozitifleşme tanıyı doğrular. Virus standart hücre kültürlerinde üretilemez. PCR ve antijen testleri de mevcuttur.

Ayırıcı tanı
Kızamık, rubella, rozeola infantum, kızıl, riketsiyal ve enteroviral döküntüler, sistemik lupus eritematosus, ilaç erüpsiyonları, allerjik döküntüler.

Tedavi
Spesifik tedavi yoktur. Semptomatik tedavi (antipiretik, antihistaminik…) uygulanabilir. Vakaların aşırı sıcaktan ve güneş ışığından uzak tutulmaları uygun olur.

Korunma
Döküntü çıktığında bulaşıcılık kaybolmuştur. Aplastik krizli hastalar eritrosit sayısı normale dönünceye kadar viremiktir ve virusu bulaştırabilir. Bu vakaların gebe kadınlardan, kronik hemolitik anemili ve immün yetmezlikli hastalardan uzak tutulması uygun olur.

TOP